Kesk, “Seçim bütçesi değil, geçim bütçesi istiyoruz” talebiyle topladığı imzaları Meclis’e verdi.
KESK, “Seçim bütçesi değil, geçim bütçesi istiyoruz” talebiyle topladığı imzaları TBMM Başkanlığı’na verdi. KESK Eş Başkanı Mehmet Bozgeyik, “Halkın yüzde 99’u işçi, asgari ücretli, emekli, çiftçi, küçük esnaf, işsiz, dar gelirli olarak her gün yeni zamlarla uyanıyoruz. Hayat pahalılığı, maaşlarımız mum gibi eriyor. Bu yoksulluğun ve açlığın devam edeceğini görüyoruz” dedi.
KESK, “Seçim bütçesi değil, geçim bütçesi istiyoruz” talebiyle bugün Türkiye genelinde topladığı imzaları Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na verdi. KESK’lilerin Çankaya Kapısı’nda yapmak istedikleri basın açıklamasına imzaları teslim etmeden önce polis izin vermedi. CHP’li ve HDP’li milletvekillerinin polisle yaptığı görüşmeler sonucunda açıklama yapmasına izin verildi. Açıklamayı okuyan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik şunları söyledi:
“Uzun süredir olağanüstü hal ile karşı karşıyayız. Sendikal haklarımız, düşünce ve ifade özgürlüğümüze yönelik ağır hak ihlalleri ve baskılar yaşandı. Bu demokratik olmayan anlayış, cezalar ve siyasi yasaklarla bir kez daha yargı önüne çıkarıldı. bu hafta Sayın İmamoğlu’na verildi. ve görüyoruz ki yasa toprağa batıyor. 2023 bütçesi bir aydır TBMM’de görüşülüyor. iller bir aylığına burada yapacağımız açıklama ile Meclis Başkanı’na.Arkadaşlarımızın haber verme özgürlüğü engellendi.Toplantı yapmamız engelleniyor.Oysa Anayasamız açık, herkes izinsiz fikrini söyleyebilir. Yarın Tandoğan’da onbinlerce işçinin katılımıyla miting yapacaktık.Valimiz maalesef Tandoğan Meydanı’nı işçilere devretme kararı aldı.Bize Anıtpark’ı gösterdi. kazanç.
“2023 BÜTÇESİNDE YAŞADIĞIMIZ YOKSULLUK VE AÇLIK DÖNEMİNİN DEVAM EDECEĞİNİ GÖRÜYORUZ”
Önümüzde karanlık bir ülke resmi var. İlk tabloda; Rant ve sömürüyle beslenen hoş yüzde 1’lik azınlığın servetine zenginlik katıyor, şişmanlıyor. İkincisinde ise yüzde 99’u oluşturan, yoksullaşan ve emeğiyle geçimini sağlamaya çalışan bir toplumsal kesim var. İşçi, asgari ücretli, emekli, çiftçi, küçük esnaf, işsiz, dar gelirli ve nüfusun yüzde 99’u olarak her gün yeni zamlarla uyanıyoruz. Artan hayat pahalılığında maaşlarımız mum gibi eriyor. 2023 bütçesinde yaşadığımız bu yoksulluk ve açlığın devam edeceğini görüyoruz. Ne yazık ki CHP, HDP ve TİP milletvekillerinin bu bütçeyi emeğe ve demokrasiye dönüştürmek için halka ve emekçiye daha fazla kaynak aktarma çabaları görmezden gelindi ve bu bütçe gece geç saatlerde sermaye ve sermaye lehine oylanarak yürürlüğe girecek. AKP-MHP oylarıyla güvenlik politikaları. Ek bütçe yapılmasını, bu bütçenin demokratikleştirilmesini ve işçilere daha fazla kaynak aktarılmasını talep ediyoruz.
Uzun zamandır Çalışma Bakanı, hükümet algı oluşturmaya çalışıyor, EYT’lilerle ilgili yasa çıkacağını söyledi. Daha geçen hafta Çalışma Bakanı ’10 gün sonra programımızı açıklayacağız’ dedi. Yine yaş sorunu ortaya çıktı. Hazine Bakanı ile Çalışma Bakanı arasındaki uyumsuzluğu hepimiz biliyoruz. Bu nedenle iktidar seçime giderken algı yaratma ve oylarını konsolide etme politikalarından vazgeçerek hem EYT hem de sözleşmeli alımı ile ilgili talepleri yerine getirmeli ve ek bir bütçe oluşturmalıdır.
Sürekli bir çanta ile karşı karşıya kalıyoruz; Torbada ne iş, ne yemek ne de ekmek var. Torbada personele, işçiye yönelik birçok uygulama var. Topladığımız imzalarda neler var? KESK olarak temel tüketim konularında son 2 yıldaki artışın geri çekilmesini istiyoruz. Yüzde 170’lere varan hiperenflasyon ve derinleşen ekonomik kriz döneminde işçi ve emeklilerin yaşadığı gerçek kayıpları telafi etmek istiyoruz. Vergilendirmede adalet istiyoruz. Vergi diliminin çalışanlar için yüzde 10 olarak sabitlenmesini, vergi matrahının artırılmasını, servet vergisi uygulamasının getirilmesini ve temel gelir garantisinin kanunla düzenlenmesini talep ediyoruz. Cinsiyet eşitliğine dayalı bir bütçe talep ediyoruz. Güvenlik odaklı, militarist, kamu kaynaklarını talan eden, kapitalizm yanlısı ve uluslararası tekellere aktarılan bu politikaların ortadan kaldırılmasını, garantili istihdamın hayata geçirilmesini, sözleşmeli çalışma biçiminin hayatımızdan tamamen kaldırılmasını talep ediyoruz.
